Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük yıkıma neden olduğu Malatya’da gönüllü tiyatrocular, kaybettikleri arkadaşları ve yakınlarının acılarını hafifletmek amacıyla, engelli çocuklar için evlerde, çadır ve konteyner kentlerde gösteri sahneliyor.
Aralarında öğretmen, sağlık çalışanı, üniversite öğrencisinin de bulunduğu gönüllülerden oluşan “Buradayız Malatya Derneği Tiyatro Ekibi”, depremin ardından 4 gün enkazda çalıştı, vatandaşların ihtiyaçlarını gidermek için de çeşitli faaliyetlere katıldı.
Sonrasında kendileri gibi depremzede çocukların yüzünü güldürmek için çeşitli etkinlikler düzenleyen ekip, çadır ve konteynerlerde kalan çocukları mutlu etmek için gösteriler yaptı.
Hacivat ve Karagöz, Nasrettin Hoca, Pamuk Prenses karakterlerini canlandıran ekip, talep üzerine özel gereksinimli çocuklar için de harekete geçti.
Doğuştan bedensel engelli 15 yaşındaki Fahrettin Tokat’ı kaldığı çadırda ziyaret eden ekip, “Hacivat ve Karagöz” adlı oyunu sahneledi.
“Yüzlerini güldürmek için elimizden geleni yaptık”
Tiyatro oyuncusu ve yönetmen Ömer Konakçı, ekipteki arkadaşlarından birçoğunun depremde evlerini ve akrabalarını kaybettiğini söyledi.
Depremin ardından çeşitli yardımlarda bulunduklarını belirten Konakçı, “Oturup ‘Kendi alanımızda neler yapabiliriz?’ diye düşündük ve ekipçe sahaya inip çocukların yüzünü güldürmeye karar verdik. Çünkü çocuklar son dönemde özellikle pandemi sürecinden başlayan ve depremle yaşadığımız süreçte büyük sıkıntılar, üzüntüler ve görmediği şeyleri gördüler. Bizler çocukların yüzünü güldürmek, acısını dindirmek ve unutturmak için elimizden geleni yapmaya çalıştık.” dedi.
Konakçı, bu süreçte zorlandıkları, üzüldükleri ve unutamadıkları anlar yaşadıklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
“Çocuklar bazen bize depremi hatırlattı. Oynadığımız karakterlere göre, ‘Karagöz abi, Nasrettin Hoca biz depremi yaşadık, evimiz yıkıldı, yakın akrabamız vefat etti.’ diyen çocuklar oldu. O bizi şoka uğrattı, çok üzdü. Bazen çocuklara cevap veremedik ama çocukların yüzlerini güldürmek için elimizden geleni yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Depremden bugüne kadar her gün etkinlik yaptık. Yeri geldi çadır kentlerde çocuklarla buluştuk, yeri geldi çadırda Fahrettin kardeşimiz gibi kardeşlerimizle buluştuk. Bunlar çok kıymetli şeyler ve önemsiyoruz. Biz bunları vicdani olarak yapıyoruz, kendimizi de hafifletiyoruz çünkü bize de terapi gibi geliyor.”
Eskiye dönene kadar ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini vurgulayan Konakçı, “Çadırda özel gereksinimli kardeşlerimizin olduğu ve çadırdan çıkamadığı açıkçası ilk başta aklımıza gelmedi. Talebi hemen kabul ettik ve özel gereksinimli derneklerdeki abilerimize, ablalarımıza ulaştık. Liste yaptılar, o listeye göre elimizden geldiğince, yetişebildiğimiz kadar ulaşmaya, onlarla hemhal olmaya, kucaklaşmaya ve yüzlerini güldürmeye çalışıyoruz.” diye konuştu.
Konakçı, mekân fark etmeden gösterilerini sahnelediklerine değinerek, şöyle devam etti:
“Yağmurda, çamurun içinde, çadırda, evde gösteri yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz. Aslında bu gösteriyi daha çok önemsiyorum, özümsüyorum ve seviyorum. Çünkü interaktif ve birebir dokunuyorsun. Bu çok anlamlı, kıymetli. Gözünün içindeki parlaklığı ve gülümsemeyi çok yakından görmek bizim için çok daha kıymetli. Benim için daha iyisi ve önemlisi bu. Çocuklarımızla buluşmamız, özellikle Fahrettin gibi kardeşlerimizle buluşmamız bizim acımızı gerçekten hafifletiyor ama onlardan ayrıldıktan sonra tekrar burukluk yaşıyoruz.”
“Onların tebessümü acımızı hafifletiyor, unutturuyor”
Oyunculardan İrem Kılıç ise Konakçı’nın kendisini arayıp “Çocuklara tiyatro yapmaya ve eğlendirme gidelim mi?” teklifi üzerine acılarını bir kenara bırakıp yola çıktığını söyledi.
Sürekli sahada olduklarını anlatan Kılıç, “Buralarda gösteri yapmanın sevinci çok ayrı. Bu içime daha çok mutluluk veriyor, daha mutlu oluyorum. Buraya gelirken daha istekli geliyorum. Onların tebessümü acımızı hafifletiyor, unutturuyor. En azından gelişmenin olduğunu görüyorsun. Mutlular, sürekli akıllarında deprem yok, bir şekilde kafaları dağılıyor.” dedi.
“Çok güzel eğlendirdiler, kısa olsa da bir mutluluk yaşadım”
Fahrettin Tokat da depremde evlerinin yıkıldığını ve çadırda yaşamaya başladıklarını belirterek, “Burada internet de yok, canımız çok sıkılıyor.” diye konuştu.
Tokat, gösteri düzenleneceğinden daha önce haberi olmadığını ifade ederek, “Geldikleri için çok mutlu oldum, beni çok eğlendirdiler. Gösteriyi çok iyi buldum ve beni çok mutlu ettiler. Hacivat ve Karagöz’ü bir kere akıllı tahtada izledim. Canlı canlı izlemek daha iyi bir yoldu, çok beğendim. Çok güzel eğlendirdiler, kısa olsa da bir mutluluk yaşadım.” dedi.