Trabzon’da ortopedik engelli Samet Sezer, çocukluk döneminde fizik tedavi amacıyla başladığı yüzmede antrenör olmayı başardı.
Kollarının dirsekten aşağı kısmı normalden kısa olan 23 yaşındaki Sezer, yaklaşık 10 yıl önce kaslarını güçlendirmek amacıyla yüzmeye başladı. Zaman içinde yüzmeyi çok seven Sezer, aynı zamanda da tekvando kursuna devam etti.
Paralimpik Tekvando Milli Takımına seçilen Sezer, lise eğitiminin ardından Trabzon Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Antrenörlük Eğitimi Bölümüne kaydoldu.
Eğitimine devam ettiği sırada yüzmede antrenörlük belgesi alan genç, Trabzon’da faaliyet gösteren çeşitli kulüplerde 4 yıldır, 5-15 yaş arasındaki çocuklara yüzmeyi öğretiyor.
Samet Sezer, yüzde 79 ortopedik engeli bulunduğunu fakat bu engelini spor yaparak ve çocuklara yüzme öğreterek unuttuğunu söyledi.
İnsanın istediğinde her türlü zorluğu yenebileceğini dile getiren Sezer, “Ben yüzmeye 13 yaşında ablamın da desteği ile başladım. Engelli bir birey olduğum için o destek benim için çok önemliydi. Yüzme kursuna giderken küçük bir çocuğu gördüm kelebek şekliyle yüzüyordu, çok hoşuma gitmişti. Sonra dedim ki ‘Bu çocuk yüzüyorsa ben de yüzerim’ ve başladım yüzmeye. Benim en büyük artım hırsım oldu.” dedi.
Yıllar içinde 6 ameliyat geçiren Sezer, yüzmeyi öğrettiği çocukların önce kendisine şaşkınlıkla bakıp çekindiklerini, sonrasında ise alışıp yanından ayrılmak istemediklerini ifade etti.
“Çocuğa bir şey öğretmek apayrı, paha biçilemez bir duygu”
Çocuklara bir yandan şefkatle yaklaşırken bir yandan da spor disiplinini aşılamaya çalıştığının altını çizen Sezer, şöyle devam etti:
“Çocuğa bir şey öğretmek apayrı, paha biçilemez bir duygu. Bunu bir ağabey olarak yaptığın zaman çocukta daha çok etki, daha çok sevgi bırakıyor. O şekilde daha rahat yaklaşıyor, soru soruyor, hiç çekinmiyor. Fakat sadece hoca olursan çekiniyor biraz. Ağabey ve hoca olarak dengeyi kurduğun zaman daha rahat ve daha güzel oluyor.”
Sezer, engellilere, durumlarına göre mutlaka bir spor dalıyla ilgilenmelerini, kitap okumalarını, sosyalleşmelerini tavsiye etti.
Ülke sporuna katkı sağlamayı hayal ettiğini anlatan Sezer, “Her antrenörün olduğu gibi, benim de hayalim milli takım antrenörü olmak. En büyük isteğim Avrupa ve olimpiyatlara gidip ülkemi en iyi şekilde temsil etmek. Sporcu yetiştirmek, ağabey olmak, insanların hayatına dokunmak istiyorum.” diye konuştu.
Genç antrenörün son 2 yıldır çalıştığı kulüpteki mesai arkadaşlarından Mete Şişman ise çocuklara güler yüzle yaklaşan Sezer’in işine çok hakim olduğunu ve kendini sürekli geliştirerek çok iyi işler yaptığını kaydetti.