“Hokkam gözyaşı ve acıyla dolu
Şifa niyetine şiir yazarım
Düştüğüm buhrandan çıkışın yolu
Şifa niyetine şiir yazarım
Közün üstündeki birikmiş küle
Üfleyen bir mısra gelirse dile
Gönlünde yangınla gelen her kula
Şifa niyetine şiir yazarım
Kırılmış çınarın dalı diyorlar
Tutmuyor elleri kolu diyorlar
Lal olmuş konuşan dili diyorlar
Şifa niyetine şiir yazarım”
Şiirler ilk insandan itibaren ve ilk günden bu yana insanlar arasında yaygınlıkla kullanılmıştır. Sözlü kültürün en önemli öğesi olması itibariyle şiir her dönemde, insanlar tarafından sevilmiştir. Her toplumda ve her dilde şiirler; bazen destan, bazen ağıt, bazen bir ilahi ve daha birçok formda karşımıza çıkmaktadır.
Söz sanatlarının zirvesi niteliğinde olan şiirleri okuyanlar, kendilerinden mutlaka bir şeyler bulmuşlardır. Seven bir yürek şiirlerde kendini bulmuştur. Acıyla kavrulan gönüller, şiirlerde kendisini bulmuştur. Savaşta coşkuyu, barışta dostluğu şiirler dile getirmiştir. Ayrılık acısını en iyi mısralar ve kıtalar haykırır. Aşkın dizginlenemeyen ve dile gelmeyen duyguları şiirle kendini açık eder.
Şiirleri bazen bir devrimcinin parolası olarak, bazen bir işçinin hakkını savunurken, bazen de siyasette bir namzetin kitleleri coşturan bir aracı olarak görmek mümkün. Şiirin ahenkli ve uyumlu olmasından ve bundan mütevellit şiirdeki sözün büyüleyici gücünden kaynaklı olarak insanları her zaman etkilemiştir. Bu anlamda şiir; satırları, mısraları ve kıtaları birbirine bağlarken aynı zamanda insanları da birbirlerine bağlayarak bir bilinç geliştirmektedir.
Şiirler, kah gözünde yaşı bitmeyenlerin, bağrı kanayanların dilinde, kah hastane odasında sabahı sabırla bekleyenlerin dilinde, kah dertleri ve sıkıntılarıyla amansız mücadele edenlerin sancısını azaltmaya yardım etmektedir. Bu yorucu süreçlerde yapılan ibadetler ve dualar harikulade bir şiirsel söyleyişle bezenmiştir.
Maddi ve manevi bütün hastaların tedavisinde şiirin şifa verici olarak geçmişten günümüze kullanıldığı görülmektedir. İlk çağlardan bu yana, insanların saf duygularının dışa vurumu olarak şiirin insanlarda (Katarsis) duygu patlaması yaşattığını ve biriken duyguların dışa çıkması sağlayan bir nitelikte olduğu anlaşılmaktadır.
Konuya ilişkin araştırma yaparken ‘şiir terapi’ diye bir kavramla karşılaştım. Bu terapide, şiirin şifa unsuru olarak kullanıldığı görülmektedir. Şiir terapisi, psikolojik destek sağlanırken şiir, şarkı sözü, hikâye, mektup, günlük, kıssa ve daha birçok söz sanatının kullanılması olarak tanımlamak mümkündür. Buradaki temel amaç, hastanın kendini açmasını ve içini dökmesini kolaylaştırmaktır. Bunun haricinde hastanın sorunları karşısında ümitvar olmasını sağlamak da temel amaçlardandır.
Bilinçaltında sıkışıp kalan duyguların ifade edilmesini kolaylaştıran şiir, kendini ifade edemeyen insanların açılmasını sağlayan bir kilit mesabesinde olmaktadır. Yazılan her şiir özel anlamlar içermesi itibariyle önemlidir. Bu itibarla bazen şiir okunurken ya da dinlenirken duygulara tercüman olabilmektedir. Çoğunlukla ifade edilemeyen ve bastırılmış duyguların coşkun bir dille anlatılması ruhsal anlamda kişilere bir rahatlama getirmektedir.
Şiir terapisi, insanların kendilerini keşfetmesinde ve kendilerini anlamlandırmasında ciddi katkılar sağlamaktadır. Kendini ifade yeteneğinin artmasında ve özgüven inşasında bu terapi faydalı olmaktadır. Duyguların ve düşüncelerin ifade edilmesini kolaylaştıran şiir terapisi, insanlar sorunlarıyla başa çıkmasında önemli katkılar sağlamaktadır.
Birçok hastalığın ve rahatsızlığın tedavisinde kullanılan şiir terapisi, özellikle bağımlılıklarla mücadelede aktif olarak kullanılabilmektedir. Ergenlerde, sorunlu ailelerde, huzurevlerinde ve psikolojik birçok alanda şiir terapisi, insanlara psikososyal destek sağlamaktadır.
Anlatılanlara ek olarak şiirin iyileştirici gücünü anlatan en güzel örneklerden birisi olarak ‘Şiir’ (Poetry) filmini söylemek gerekir. Filmde alzaymır hastası olduğunu öğrenen yaşlı bir kadının hayata tutunmasında şiirin ne kadar etkili olduğu anlatılmaktadır. Filmin başkahraman Mı-Ja’nın, film boyunca hem yaşadığı sıkıntılarla hem de amansız hastalığıyla mücadele ederken şiirle hayata tutunma serencamı sunulmaktadır.
Koca bir film bir şiirin ortaya çıkışı için çekilmiştir denilse yerinde olur. Son sözü şifa niyetine Mİ-Ja’nın şiiriyle bitirelim.
yalnızlık bile yabani bir çiçek gibi ürkek
yüzünü çeviriyor
nasıl sevdim seni…
sessiz şarkını duyunca
nasıl da titredi kalbim
dualarım seninle…
kara nehri geçmeden önce
ruhum son nefesiyle
parlak bir günün hayalini
görmeye başlıyorum.
tekrar uyandığımda
ışıktan gözlerim kör
seni buluyorum
yanı başımda duruyorsun