Tezgâhta dokudukları ürünlerle gelir sağlıyorlar

Eskişehir’deki Midas İpek Evi’nde kadınların tezgâhta dokuduğu ürünler, Eskişehir Hamam Müzesi ile Her Ev Bir Atölye Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifinin mağazasında satışa sunuluyor.

Tarihi Odunpazarı Evleri Bölgesi’ndeki atölyede kursiyerler Bursa ve Denizli’den temin edilen ipek, pamuk ile keteni kullanarak hafta içi her gün 10.00-16.00 saatlerinde şal, peştamal, yüz ve vücut kesesi ile örtü gibi ürünler üretiyor.

Katılımcılara, bir aylık kurs süresince büyük emekle dokudukları ürünlerin Eskişehir Hamam Müzesi ile kooperatif mağazasında satışa sunulması karşılığında ödeme yapılıyor.

Şimdiye kadar 77 kadına dokumacılık sanatının öğretildiği atölyede, kendi işletmesini açmak isteyen kursiyerlere tezgâh hibesi imkânı da tanınıyor.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Sanat Meslek Eğitim Kursları (ESMEK) Turistik El Sanatları Merkezi Sorumlusu Melahat Gündoğdu, Midas İpek Evi’nin ipekten dokuma yapma düşüncesiyle ortaya çıktığını söyledi.

Atölyenin yaklaşık 3 yıldır faaliyette olduğunu belirten Gündoğdu, “Kursiyerlerimiz günde 6 saat eğitim alıyor. Eğitime pamuklu dokumayla başlıyoruz, daha sonra diğer aşamalara geçiyoruz. Satışlar gayet güzel gidiyor. Kursiyerlerimiz ürünlerini dokuyor ve satıyor. Kendi işini kurmak isteyenlere tezgâh hibesi de sağlıyoruz. Bunun için başvuru yapanlar oldu. Atölyelerini kurduktan sonra tezgâh desteğinde bulunacağız.” diye konuştu.

Talep fazla olunca 6 tezgahlı ek atölye kurdular

Atölye sorumlusu Meltem Tunçer de dokumacılık sanatını geliştirmeyi amaçladıklarını dile getirdi.

Midas İpek Evi’nde 9 tezgâh bulunduğunu, kursiyerlerin ihtiyacı olan tüm malzemeleri temin ettiklerini aktaran Tunçer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sosyalleşirken meslek sahibi olma şansı da yakalıyorlar. Çeşitli oranlarda ipek, pamuk ve keten kullanarak şal, peştamal, yüz ve vücut kesesi ile örtü gibi ürünler üretiyoruz. Eli oturmuş bir kursiyer, peştamal ve şalı ortalama bir günde bitiriyor. Yüzde 100 ipek ürünlerin yapımı ise 2-3 gün sürüyor. Katılımcıları kursun ilk haftasında tezgâha alıştırıyoruz. Daha sonra küçük dokumalar yaptırıyoruz. Zamanla tezgâhın tüm parçalarını tanıyorlar. İpekli dokuma, beden gücüyle çalışılan bir iş kolu. Böylece spor da yapmış oluyorlar. Ağrılarının geçtiğini söyleyen çok fazla katılımcı var. Kurs bitiminde sonraki grupta devam etmek isteyenler oluyor. Sürekli, ‘Beni bir sonraki gruba alır mısınız?’ diyorlar.”

Tunçer, artan talebe yetişmek için 6 tezgahlı yeni bir atölye kurduklarını ve yakında faaliyete geçeceğini sözlerine ekledi.

Mayıstan bu yana kursa devam eden 50 yaşındaki Yasemin Uğrayan ise ürünlerinin beğenildiğini ifade ederek, “Dokumayı çok seviyorum. İnsanı bedenen ve zihnen çalıştırıyor. Artık kendi tasarımlarımı üretmeye başladım. İnşallah ileride atölye kurma fırsatım olur.” dedi.

Kursun keyifli geçtiğini anlatan 23 yaşındaki Gülcan Külcü de dokumacılığı meslek edinmek istediğini belirtti.