İzmir Ukraynalılar Derneği ve Dünya Doktorları Derneğinin iş birliğiyle kadın ve çocuk savaş mağdurları, sanatın iyileştirici gücüyle yeniden hayata katılıyor.
İzmir’de bulunan Dünya Doktorları Derneği ve İzmir Ukraynalılar Derneğinin katkılarıyla Ukrayna’dan İzmir’e gelen savaş mağdurlarına yönelik çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Sanatın iyileştirici gücünden yola çıkarak gerçekleştirilen etkinliklerde kadın ve çocuklar ön planda yer alıyor. Sanat terapisinin yanında nefes egzersizleri, kas gevşetici uygulamalar, psikolojik eğitimler de verilirken, katılımcılar savaşın yıkıcı gücünden uzaklaşmaya çalışıyor. İzmir Ukraynalılar Derneği Başkanı Oksana Özek, “Üyelerimizde gözle görülen değişiklikler oldu. İlk zamanlarda herkes çok yalnız ve üzgündü. Burada olumlu düşünmeye başladılar. Etkinlikler sayesinde gülmeyi öğrendiler” dedi.
“Hayata devam ediyorlar”
Savaşın insanlar üzerindeki etkilerinin çok ciddi bir mesele olduğunu vurgulayan Özek, “Özellikle ilk yıllarda gelenler hayatlarını erteledi. ‘Nasıl olsa geri döneceğiz’ diye düşündüler. Ancak savaşın belli bir süresi olmaz. Burası sayesinde yarıda bıraktıkları hayatlarına devam etmeyi öğrendiler. Bizim kapımız her zaman herkese açık. Sosyal medyadan etkinlik duyurularımız mevcut. Amacımız özellikle psikolojik olmak üzere her alanda destek sağlamak” diye konuştu.
“Problemleri dışa vuruyorlar”
Klinik Psikolog Büşra Boğaz, psikolojik olarak bütün desteği katılımcılara sağladıklarını vurguladı. Etkinliklerin bireylerin hayata karışması için önemli olduğunu vurgulayan Boğaz, “Savaştan gelen daha çok Ukraynalı bireylerin psikolojik destek gruplarını yürütüyoruz. Aynı zamanda dernek olarak hastane işlemlerinde çeşitli fırsatlar sağlayabiliyoruz. İzmir’e göç eden bireylerin yaşayabilecekleri hukuksal durumlarda da avukat desteği sağlıyoruz. Sanat terapisi bireylerin adaptasyon problemlerini kolaylıkla aşmasını sağlıyor. Aynı zamanda savaş sonrası içlerinde tuttukları problemleri dışa vurabiliyorlar. Buradaki amacımız katılımcıların hem sosyal hem de psikolojik anlamda gelişmeleri” ifadelerini kullandı.
“Bakkala bile gidemeyenler vardı”
Verilen destek sonucunda katedilen yoldan bahseden Boğaz, “Sosyal uyum, bireyler için çok önemlidir. Bu nedenle topluma daha kolay katılmaları için dil desteği de sağlıyoruz. Dil probleminden dolayı sosyal hayatında zorlanan kişiler vardı. Bakkala bile gitmekte zorluk çekenler vardı. Bu nedenle Türkçe öğrenmeleri için gerçekleştirdiğimiz etkinlikler var. Yalnızca dil problemi değil psikolojik sıkıntılar da bireyleri bu noktaya getirebiliyor. Bu nedenle psikolojik desteğin de üzerinde duruyoruz” sözlerine yer verdi.
“Beraber ağlayıp beraber gülüyoruz”
Boğaz, katılımcılarla adeta aile olduklarından bahsederken şu sözleri dile getirdi: “Gerçekleştirilen etkinliklerde kadın ve çocuk gruplarına ağırlık veriyoruz. Özellikle dikkat ettiğimiz konu anne çocuk bağının güçlenmesi için etkinliklerin birbiri ile bağlantılı olması. Bu etkinlikler sayesinde beraber ağlayıp beraber gülüyoruz. Şu anda etkinliklerin büyük çocukluğu ofisimizde gerçekleşse de doğayla buluşulan etkinliklerimiz de mevcut.”