enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhpgüzel şeyler oluyoriyi şeyler oluyorankaraistanbulizmirhaber sitesigüncel haberler
DOLAR
33,9762
EURO
37,6709
ALTIN
2.725,36
BIST
9.771,16
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Ankara
Parçalı Bulutlu
26°C
Ankara
26°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Hafif Yağmurlu
27°C
Pazartesi Çok Bulutlu
30°C
Salı Parçalı Bulutlu
29°C
Çarşamba Az Bulutlu
28°C

YÜRÜYÜŞ İYİLEŞTİRİR

29.03.2023 13:29 | Son Güncellenme: 29.03.2023 13:30
0
A+
A-

Stresin hastalıkların büyük çoğunluğunda temel sebep olduğu sıklıkla vurgulanan bir gerçektir.  Bilim insanları bu hakikati sıklıkla araştırmalarında ortaya koymaya çalışmaktadır. Ancak günümüz dünyasında stresten kurtulmak ya da stressiz bir hayat sürmek mümkün değildir. Eğer stresin olmadığı bir yer varsa, galiba orası Cennet’tir. O halde bu dünyada az ya da çok düzeyde stres, bizimle mutlaka yoldaşlık edecektir.

 

Belki stersi bitirmek mümkün değildir ama onu minimize etmek elimizdedir diye düşünüyorum. Bunun birçok yol ve yordamından bahsetmek mümkün. İlaç kullanmayarak stresle başa çıkmanın yollarını aramak ve bu konuda yol almak bizlere katkı sağlayacaktır.  Stresle mücadele için bu yazımızda yol yürüyeceğiz.

 

Evet, gerçekten yürümekten bahsediyorum. Çünkü yürümek, stresle mücadelede en büyük tedavi yollarından biridir.

 

Strese ilişkin olarak psikolog bir arkadaşımla konuşurken bana “Yürüyüş, en iyi antidepresandan bile daha iyidir.” demişti. Dostumun bu cümlesinden ilhamla yazımızı kaleme almaya çalıştım. Konuya ilişkin olarak kısaca yaptığım bir taramadan sonra gördüm ki arkadaşım çok az söylemiş. Yürüyüşün faydaları yaz yaz bitecek gibi değil. Gelin, kısaca bu faydalara göz atalım.

 

 

Yapılan araştırmalarda yürüyüş esnasında insanların mutluluk hormonu salgıladığı kanıtlanmıştır.  Yürüyüş esnasında metabolizma, temel mutluluk hormonu olan seratonin ve endorfin hormonlarını üretmektedir.

 

Bu esnada insan, mutluluk hormonlarını tümüyle aktif hale getirmekte ve böylece rahatlamaktadır. Aynı zamanda yürüyüş mutluluk hormonunun zıddı yani stres hormonu olan kortizolu da azaltmaktadır.

 

Yürüyüş esnasında görme fırsatı yakalanılan güzel manzaralar ve doğanın büyüleyici yapısı bu yıkıcı hormonun azalmasını beraberinde getirmektedir. Sıradan bir yürüyüşün bile can sıkıntısını ve insanın yaşadığı nice korkuları yok etiğini belirtmek gerekir. Bu nedenden dolayı yürüyüşün stres illetine karşı en büyük ilaç olduğunu söylemekte fayda olacaktır.

 

Bu araştırmaları destekleyici başka bir dikkat çekici araştırmada ise, hafta sonlarını doğa yürüyüşü yaparak geçiren insanların, yürüyüş yapmayanlara göre hafta başında daha keyifli oldukları saptanmış olmasıdır.

 

Hani yaygın olarak ifade edilen “pazartesi sendromu” nu atlatmanın en kolay yollarından birinin de yürüyüş yapmak olduğu anlaşılmaktadır.

 

Bizim insanımız genel itibariyle hafta sonları bir yolunu bulup kendisini mesire alanlarına atmaktadır. Ama buralarda yürüyüş yapmak yerine mangal yapılmakta ve mangal dumanı her tarafı kaplamaktadır. Yapılan mangallardan tıka basa yenildikten sonra yorgun argın tekrardan eve dönülmektedir. Tabi ki yapılan pikniklerin faydası vardır. Ama temiz hava alınmadan, yürüyüş yapmadan ve doğayla baş başa kalmadan gerçekleşen bu pikniklerin bize olumlu katkısı sınırlı düzeyde olacaktır.

 

Yaşadığımız uykusuzluk problemlerinin ardında yatan en önemli nedenlerden birisi yine aşırı strestir. Farklı nedenlerden dolayı aşırı strese maruz kalan insanların uyku düzenleri bozulmaktadır. Bu süreçte özellikle doğada yürüyüş yapmak insan ritmini düzenleyici bir özelliğe sahiptir. Yani yürüyüş aynı zamanda kalp damar hastalıklarına da iyi gelmektedir. Doğada yapılan yürüyüş ile kalp atışları ve kan akışı yürüyüş ile düzene binmekte ve iyileşmektedir.  Doğal ritmine kavuşan insan, daha rahat uyku uyuyabilmektedir.

 

Doğa yürüyüşleri, insanların zihinsel gelişimine ve zihinsel sağlığa ciddi katkı sunmaktadır. Yaraştırmalarda doğa yürüyüşlerinin hafızayı güçlendirdiği de saptanmıştır. Aynı şekilde yürüyüşlerin, henüz bir tedavisi olmayan Alzheimer hastalığını da yüzde 50 oranında azalttığı belirlenmiştir. Böylece birçok filozofun ve bilginin yürüyüş yaparak dersler vermesinin nedenini daha iyi anlıyoruz.  Çünkü yürüyüşler kreatif ( yaratıcı) düşüncenin gelişmesini de beraber getiriyor.

 

 

Yapılan araştırmalarda doğa ile iç içe olan ve doğada yürüyüş yapma fırsatı bulan insanların şehrin gürültüsü, kargaşasında ve boz bulanık havasında yaşayanlara kıyasla daha sağlıklı zihinlere sahip olduğunu ortaya koymuştur.

 

Orhan Türkdoğan Hoca’nın “Türk Toplum Yapısı” kitabında da benzer bir araştırma dile getirilmişti. Orada köylü çocukların şehirli çocuklara göre daha zeki olduğunu vurgulanır. Burada temel değişkenin ise “doğayla iç içe olmak ve doğal beslenmek” olduğunun altı çizilmektedir.

 

Buradan hareketle bir arkadaşımın anlattığı gerçek bir öyküden bahsetmekte yarar olacaktır. Doğanın ve burada yapılan yürüyüşlerin insana sağladığı faydaları görmek açısından önemlidir. Kanser hastası olan bir kişi tedavilerine başlıyor. Doktorlar ona birkaç yıl ömrünün kaldığını söyleyince işini gücünü bırakıyor. Neyi var neyi yok satıyor ömrünün son demlerini deniz kıyısında doğayla iç içe olan bir yerde geçirmek istiyor.  Güzel bir müstakil ev alıyor. Kendi çapında tarımla ve toprakla uğraşıyor. Olduğu yerden kaynaklı doğal beslenmeye başlıyor. Bol bol deniz kenarında ve ormanda yürüyüşler yapmaya başlıyor. Bu süre zarfında kontrollere gittiğinde gördükleri tablo doktorları şaşırtıyor; kanser, hiç kür tedavisi almadığı halde gerilemeye başlıyor. Üç beş yıl ömür biçilen adam birkaç yıl içerisinde kanseri tamamen atlatarak bulunduğu ilçede yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmeye başlıyor. Aslında doğada temiz havada yapılan yürüyüşler sayesinde kanserle savaşan hücreler çoğalmaktadır diyebiliriz.

 

Bu örnekten anlaşıldığı üzere yürüyüş yapmak ömrü uzatmaktadır. Bu anlamada yapılan araştırmalar günde 25 dakika yürüyüş yapan bir insanın ömrünün, ortalama 7 yıl uzadığını bizlere söylemektedir. Orta yaş üstü bireylerin sadece yürüyüş yaparak ölüm riskini yüzde 35 azalttıklarını Michigan Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma ortaya çıkarmıştır.

 

Kilo verdirir, kasları güçlendirir, yağları eritir, kemikleri güçlendirir, dolaşım sistemine katkı sağlar, vücut dengesine faydalıdır, zindelik sağlar, bağışıklık sistemini güçlendir, sindirim sistemini çalıştırır, yaşlılığa iyi gelir ve reflüye faydalıdır gibi birçok şey sayılabilir. Ancak bu gibi şeylere fazla yer ayırmadan konuyu şöyle bitirmek yerinde olacaktır galiba:

 

Dağ başını duman almış

Gümüş dere durmaz akar

Güneş ufuktan şimdi doğar

Yürüyelim arkadaşlar

Yazarın Diğer Yazıları
29.03.2023 13:19
29.03.2023 13:07
29.03.2023 13:02
31.03.2023 14:58
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.